20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü; çocukların yaşamlarını etkileyen temel konulara odaklanmaya dikkat çekerek; eğitim, sağlık, güvenlik, adalet, eşitlik ve katılım haklarına saygı gösterilmesi gerektiğinin vurgusunu yapmakta. Günün önemini, temelleri çocuk haklarına dayanan, kente dair karar alma süreçlerinde çocuk katılımının gerekliliğini incelediğim çalışmamla vurgulamak istiyorum.
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi, çocuk katılımının temel dayanağını oluşturuyor. Sözleşmede, çocukların düşünce ve ifadelerini özgürce dile getirirken, katılım haklarının tanınması gerektiği belirtilmekte.
Şehir plancısı olarak çocuk konusu özelinde çalışmaya başlamam; Sokak Bizim Derneği bünyesinde görev aldığım, sokak etkinlikleriyle gerçekleşti. Sokak adına alınan bir karar veya yapılan herhangi bir değişikliğin çocukları nasıl etkilediği, onların gözünde nasıl bir ortam oluştuğu merakıyla ‘Çocukların Kamusal Açık Mekân Tasarım Çalışmalarına Erişilebilirliği ve Algılama Pratiklerinin Geliştirilmesi’ üzerine bir araştırma gerçekleştirdim.
Doğrudan kendi yaşantılarını etkilemesine rağmen çocuklar, yapılı çevrenin şekillenmesinde genellikle söz sahibi değiller. Çocuklar adına yetişkinlerin karar vermesi birçok alanda olduğu gibi yapılı çevrenin oluşturulmasında da hâkim bir tutum sergilemekte. Oysaki bireyin yaşı, cinsiyeti, kökeni ne olursa olsun kendi yaşam çevresinin şekillenmesinde söz sahibi olabilmesi vatandaşlık hakkıdır.
Söz konusu sebeple kentsel tasarım projeleri çocuklar için de önem teşkil eder. Yaşadıkları, kullandıkları ortamda kendi güven ve aidiyetleri için öngörülen proje hakkında bilgi edinme hakları olduğuna dikkat çekmek gerekiyor. Kentsel tasarım projelerinin sonuç ürünü yetişkinlerin erişebileceği ve anlayabileceği düzeydeyken, çocuklar için maalesef aynı durum söz konusu değil. Kentsel tasarım, konu alanda yaşayan, o alanı kullanan her canlıyı göz önünde bulundurarak yapılan proje içeriğini sunabilecek önemli bir ölçek anlayışını taahhüt ederken, tasarım hakkında yetişkinler kadar çocukların da bilgi edinme ihtiyacını karşılamak zorundadır.
Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’sinin 12. maddesi doğrultusunda çocuk katılımı için çalışmalar bugün ciddi bir kapsam genişliğine ulaştı. Bu bağlamda Roger Hart’ın (1992) oluşturduğu ‘Katılım Merdiven Modeli’ öncü olmak üzere pek çok katılım modeli geliştirilmiştir.
Çocuklar, kendi fikirlerini ifade ederken, farklı yöntemler ve araçlar kullanırlar. Hart (1992) ve Driskell (2002) tarafından belirtilenlere göre, katılım yöntemleri projenin özelliklerine, sürecine, mekânına, katılımcıların yaş grubuna ve kültürüne bağlı olarak değişebilirken, doğru katılım yöntemlerinin seçilmesi ve süreçle ilişkilendirilmesi, çocuk katılımının daha başarılı olmasını sağlamaktadır. Projeden önce çocuklara projenin nedenleri, kapsamı, süreci, faaliyetleri, katılımcıları, etkinlik alanı ve günü hakkında yeterli bilgi verilmesi önemlidir. Bu şekilde, etkili bir katılım gerçekleştirilebilmektedir.
Çocuk katılımında kullanılan harita, alan araştırması, çizim ve kolaj, maket çalışmaları, medya ve iletişim araçları, oyunlaştırma, grup etkileşim yöntemlerinden faydalanılmakta; bu yöntemler çocuklara kente olan bakış açılarını kavrama duygu ve düşüncelerini ifade etme, güvenlik, aidiyet gibi konularda nasıl hissettiklerini anlama, kentten beklentilerini öğrenme gibi alanlarda bilgi toplamaya yardımcı olmaktadır. Bahsi geçen çalışmalar sayesinde çocuklar kentin öğretici ve geliştirici yönünden faydalanırken, aynı zamanda karar alma sürecine dahil olurlar. Çocuk katılım araç ve yöntemlerin belirlenmesinde önemli bir husus vardır. Bu anlamda farklı yaş grubu, kültürü, özel gereksinime bağlı çocuklar için tercih edilecek araç ve yöntemler konu üzerine uzmanlaşmış kişilerin desteği ile belirlenmeli, süreç yönetimi sağlanmalıdır.
Peki karar alma süreçlerini çocuk katılımıyla gerçekleştirmek isteyen kurum ve kuruluşlar ne yapmalı? Bu bağlamda, kamusal açık mekân tasarımlarında çocuk katılım sürecini tanımlayacak ve bu çalışma kapsamında üretmiş olduğum bir şema ile ele alabiliriz (Şekil 1.). Bu şemada kamusal açık mekânın yer seçiminden, tasarımın uygulanmasına kadar 6 farklı düzeyde (düzeyler için farklı parametreler tanımladım) gerçekleştirilmesi; her düzeyde anne, baba, çocuk katılımının sağlanması öngörülmüştür (Çamlıcalı, 2023).
1. Düzey – Kamusal açık mekân tasarımı yapılacak alanın belirli kriterler ışığında yer seçiminin sağlanması:
• Farklı gün ve saatlerde araç ve yaya sayımı,
• Parklanma, kaldırım ve aydınlatma yetersizliği gibi mekân tespiti,
• Demografik yapıda çocuk ve yaş grubu analizlerinin yapılması.
2. Düzey – Tasarım alanına dair detaylı sosyal ve mekânsal analizlerin yapılması:
• Hangi etnik grupların yer aldığı tespiti,
• Mekân kullanım işlevi ve saatlerinin saptanarak sorun tespiti,
• Anket çalışmalarının yapılmasıyla sorun ve ihtiyaç tespiti.
3. Düzey – Mekânın tasarımını yönlendiren ve etnik yapısına hâkim paydaşların belirlenmesi: Paydaşların seçimi ve hangi grubu temsil ettikleri, temsil ettikleri grubun kendisini ifade edemediği noktalarda destek olması çok önemlidir.
• Etnik grupların yaşam standartlarının saptanması,
• İletişim kurmada zorluk çekilmemesi.
4. Düzey – Tasarım alanı ve konusu hakkında çocukların hakimiyetinin artırılması: Çocukların proje, projenin hangi aşamasında görev alacakları, kendilerinden ne beklendiği, proje sonucunda nasıl bir sonuca ulaşılacağı hakkında bilgilendirilmesi gerekir.
• Tasarım alanı, paydaşlar ve çalışma hakkında yeterli bilgilendirmenin yapılması.
5. Düzey – Farklı özelliğe sahip çocukların ihtiyaçları ve kendini anlatma yöntemleri farklıdır. Yetişkinlerin çocukların davranış ve hareketlerini anlamayı kolaylaştırması adına uzmanlardan yardım almak oldukça önemlidir:
• Yaş grubu, özel eğitim ve rehabilitasyona ihtiyaç duyan çocuklar gibi kategorize edilmesi,
• Kategorilere göre farklı katılım yöntem ve aracın belirlenmesi,
• Pedagog ve ergoterapist desteği ile katılım ve tasarımın yönlendirilmesi.
6. Düzey – Çocukların el becerilerini kullanarak, kabiliyetlerini ortaya koymaları gelişim çağında önem arz etmektedir. Uygulama aşamasında çocuklara rol tanımlanarak eğitici ve öğretici yönüne dikkat çekmek amaçlanmıştır:
• Çocukların ilgi ve yeteneklerine göre çalışmaya dahil edilmesi,
• Uygulamada sanatsal yönlerini ifade edecekleri tasarım çalışması,
• Belirli temalar doğrultusunda tasarım yapılarak, eğitici olunması.
Çocuk Hakları Günü, dünyadaki tüm çocukları kapsayan bir anma günüyken; bombaların düştüğü, sokakların gözyaşları ve çığlıklarla yankılandığı Gazze topraklarında çocuklar ne yazık ki sadece izleyici olmakla kalmıyor, savaşın acı gerçeğiyle yüzleşmek zorunda bırakılıyor. Her çocuk için sağlık, eğitim, güvenlik, adaletin maalesef sağlanamadığı durumda, çocuk katılımını konuşmak oldukça masum kalıyor. Bugün uluslararası toplumun tepkisini gösterdiği, zulmün son bulduğu bir gün olsun.
2023 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden mezun olan Zeynep Dilara Çamlıcalı lisans eğitimi boyunca kentsel tasarım ve çocuk üzerine çalışmalar yapmış, birçok etkinlikte görev almıştır. İş hayatına CBS alanında devam etmektedir. Aynı zamanda Sokak Bizim Derneği ekip üyesi olarak çalışmalarını sürdürmektedir.
Kaynaklar
[1] Çamlıcalı, Z D. (2023). Çocukların Kamusal Açık Mekan Tasarım Süreçlerine Katılımı ve Game Street Projesi. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi. İstanbul.
[2] Driskell, D. (2002). Creating Better Cities with Children ve Youth. UK: Unesco Publishing ve Earthscan Publishing.
[3] Hart, R. (1992). Children’s Participation From Tokenism To Citienship. Italy: UNICEF International Child Development Centre, 4.
[4] UNICEF. (2004a). Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, erişim tarihi 20 Mart 2023; https://www.unicef.org/turkey/pdf/_cr23.pdf