Gamze DilekBy Gamze Dilek|8 Minutes

Geçmişte toplumlar veba, kolera, tüberküloz vb. pek çok salgın hastalıkla mücadele etmiş, halk sağlığını oldukça kötü etkileyen bulaş durumunu engellemek adına çevresel tasarım önlemleri alma gereği duyulmuştur. Yakın zamana kadar küresel anlamda tüm dünyayı etkisi altına alan, can kayıplarına sebep olan benzer bir bulaş durumu Covide-19 pandemisi ile yaşanmıştır. Salgın sonrası normale (yeni normale) dönüş uzun bir zaman almış olsa da günümüzde sağlık anlamında karşımıza çıkan başka büyük sorunlarla baş başayız. Yanlış beslenme ve fiziksel hareketsizliğe dayanan obezite ve diyabet, kalp hastalığı ve bazı kanser türlerine dayalı kronik hastalıklar bunlardan bazılarıdır (WHO, 2008; Mcginnis ve Foege, 1993) (Şekil 1, Şekil 2).

Şekil 1. Obezite, vücut kitle indeksinin ≥ 30 olması veya 1,70 cm’lik bir kişi için yaklaşık 30 lbs fazla kilolu olması olarak tanımlanmaktadır (URL-1). Şekilde yıllar içinde Amerika’da artan obezite gösterilmektedir (Bloomberg, 2010).
Şekil 2. Kronik hastalıklar artık New York’ta başlıca ölüm nedeni olarak bulaşıcı hastalıkların yerini aldı (Bloomberg, 2010).

Sağlıklı bir toplum inşa etmenin ve sürdürmenin anahtarı olarak çevresel tasarım önemli bir araç niteliğine sahiptir. Çevresel önlemlere yönelik geliştirilen yaklaşımların, toplum sağlığı üzerindeki başarıları arasında; hava kirliliği kontrolleri, dumansız iç mekân hava eylemleri yoluyla hava kalitesinin iyileştirilmesi, asbest ve kurşun gibi tehlikeli maddelerin azaltılması ile çocuk pencere korumalarının kurulmasını/kullanılmasını zorunlu kılan yasalar yer almaktadır. Tüm bu çabalar, iyi bir çevre tasarımının halk sağlığını koruma ve iyi olma halini sürdürebilmeyi amaçlamaktadır (Jones, 2008; Farley ve Cohen, 2005).

Aktif tasarım yaklaşımı ise, fiziksel aktiviteyi artıracak biçimde çevresel faktörlerin ve yaşam alanlarının yeniden düşünülmesi ve tasarlanmasına odaklanmaktadır. Bireyin yeterli düzeyde fiziksel aktivitede bulunmasında fiziksel çevrenin teşvik edici veya zıttı engelleyici etkisi olduğunu ortaya çıkaran çeşitli araştırmacılar ile birlikte şehir planlamacıları, mimarlar ve diğer tasarımcılar kentsel ölçekte ve bina projelerinde ‘aktif tasarım’ ilkelerini uygulayarak daha sağlıklı yaşam tarzlarının hızla benimsenmesini mümkün hale getirmektedir.

Şekil 3. Aktif tasarımın on ilkesi (Boardman, 2023).

Aktif tasarım, modern bireyin hareketsizlikle bağlantılı olarak gelişen sağlık sorunlarına karşı yapılı çevre tasarımının etkisi üzerine odaklanan temel bir ilke üzerinden içeriğini geliştirmektedir (Şekil 3). Mimari tasarım aracılığıyla kullanıcıyı harekete teşvik ederek halk sağlığı üzerinde dolaylı olarak etkili olabilmeye odaklanan bu tasarım yaklaşımı, tüm yaş gruplarında yaşam kalitesine katkı sağlanması gerektiğini savunmaktadır (Berrigan ve McKinno, 2008; Yaghooti, 2013; Bloomberg vd., 2010).

Bina ve kentsel alanların düzenlenmesinde insan sağlığını ve refahını artırmak için kullanılan yaklaşım, yaya ve bisiklet ulaşımını teşvik ederek kent içi ulaşımı sağlıklı ve çevre dostu hale getirirken, yeşil alanların artırılması, kamusal parkların oluşturulmasıyla açık havada fiziksel aktivite alanlarını çoğaltır. Böylece hem fiziki açıdan hem de kent sakinlerinin birbirleriyle etkileşimini artırdığı için sosyal açıdan sağlıklı bir çevre oluşturulur. Aynı zamanda, binaların tasarımında doğal ışık ve havalandırmanın kullanılması vb. yaklaşımlar iç mekânlarda daha sağlıklı bir yaşam ortamı oluşturulmasına katkıda bulunur. Yeşil çatılar, duvar bahçeleri gibi uygulamalarla çevre dostu inşaatı teşvik ederken, merdivenlerin daha çekici hale getirilmesi ve asansörlerin yerine tercih edilebilecek bir biçimlendirme ile ele alınması günlük fiziksel aktivite miktarını artıran diğer önemli bir tasarım stratejisidir (Fotoğraf 1).

Fotoğraf 1. Dış mekânı içeriye taşımak, fiziksel aktiviteyi teşvik etmenin etkili bir yoludur. Aul de Ruijter Architects © Pieter Kers (URL-2).

Sonuç olarak;

Aktif tasarım yaklaşımı insan yaşamına birkaç önemli noktadan dokunmaktadır. İlk olarak, bu yaklaşımın sağlık ve refah üzerinde olumlu etkileri vardır. Bu tasarım yaklaşımı, insanların günlük olarak daha fazla fiziksel aktivite yapmalarını teşvik ederek obezite, kalp hastalıkları ve diğer sağlık sorunlarının riskini azaltır. Ayrıca, yeşil alanların artırılması ve doğal ışık kullanımı gibi stratejiler stresi azaltır, zihinsel sağlığı iyileştirir ve genel yaşam kalitesini artırır. İkinci olarak, aktif tasarım çevresel sürdürülebilirlik için önemlidir. Yaya dostu ulaşım sistemleri ve yeşil çatılar gibi uygulamalar, şehirlerin karbon ayak izini azaltır ve doğal kaynakların daha etkin bir şekilde kullanılmasını teşvik eder. Bu durum da iklim değişikliği ve çevresel bozulma gibi büyük küresel sorunlarla mücadelede önemli bir rol oynar.

Fotoğraf 2: Manhattan’ın Flatiron Bölgesi’nin kalbindeki Flatiron North Halk Meydanı, Flatiron NoMad Partnership (Bloomberg vd., 2010).

Toplumlar arasında daha sürdürülebilir ve birbiriyle iletişim halinde sosyal etkileşimli bir yaşam tarzını teşvik eden aktif tasarım, topluluk bağlarını güçlendirir; böylece daha güvenli ve destekleyici bir toplum ortamı oluşturulmuş olur (Fotoğraf 2 ve 3). Bahsi geçen tüm bu nedenler ışığında, aktif tasarım kavramı bina ve kentsel planlama alanında giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Fiziksel aktivite oranın çok düşük olduğu Türkiye’de de aktif tasarım yaklaşımının özellikle büyük şehirlerde daha fazla ele alınması; sağlık, çevresel sürdürülebilirlik ve toplumsal refah gibi temel alanlarda daha da görünür etkiler yaratacaktır.

Fotoğraf 3: The Cooper Union for the Advancement of Science and Art Partnership (Bloomberg vd., 2010; URL-3)

Kaynaklar

Berrigan, D., ve McKinno, R. A. (2008). Built Environment and Health. Preventive Medicine, 47(3), 239-240.

Bloomberg, M. R., Burney, D., Farley, T., Sadik-Khan, J., ve Burden, A. (2010). Active Design Guidelines: Promoting Physical Activity and Health in Design. City of New York. The New York City Departments of Design and Construction, The New York City Health and Mental Hygiene, The New York City Transportation, and The New York City Planning. https://www.nyc.gov/site/planning/plans/active-design-guidelines/active-design-guidelines.page

Boardman, C., ve De Gruchy, J. (2023). Active Design Guide (updated version by S. England, A. T. England and the Department of Health and Social Care). Active Design Foundation. Sport England.

Farley, T., ve Cohen, D. (2005). Prescription for a Healthy Nation (1st ed.). Beacon Press.

Jones, M. M. (2008). Protecting Public Health in New York City: 200 Years of Leadership; 1805–2005. http://www.nyc.gov/html/doh/downloads/pdf/bicentennial/historical-booklet.pdf

McGinnis, J. M., ve Foege, W. H. (1993). Actual causes of death in the United States. Journal of the American Medical Association, 270, 2207–2212.

URL-1. https://www.health.ny.gov/statistics/brfss/. Erişim tarihi: 13.11.2024.

URL-2: https://beta-office.com/project/active-design-buildings/. Erişim tarihi: 13.11.2024.

URL-3: https://www.nyc.gov/site/planning/plans/active-design-guidelines/active-design-guidelines.page. Erişim tarihi: 13.11.2024.

World Health Organization. (2007). Cardiovascular diseases: Fact sheet number 317. http://www.who.int/mediacentre/factsheets/fs317/en/index.html

Gamze Dilek
Erciyes Üniversitesi Mimarlık Bölümünden 2021 yılında mezun oldu. Çeşitli ofislerde mimar olarak çalışmasının ardından Abdullah Gül Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimine başladı. Sağlıklı yaşam alanlarının yaygınlaşması gerektiğine inanıyor. Sağlık ve mimarlık ilişkisine ilgi duyuyor ve yüksek lisans eğitimine bu alanda devam ediyor.