|3 MinutesYakın zamanda ortaya çıkan COVID-19 salgını nedeniyle, farklı sektörlerde iş sahibi olan birçok insanın çalışma düzeni değişti. Bu durum evcil hayvan sahipliliğinin artmasına neden oldu. Son zamanlarda sosyal medya hesaplarında kedilerle ilgili birçok video ve fotoğraf görüyor olmamızda bunun en büyük kanıtı. Sosyal mesafe nedeniyle birbirlerinden izole olan insanlar yalnızlıklarını evcil hayvanları ile gideriyorlar. Bu hayvanlar içinde en çok tercih edilen şirinlik muskası kedilerdir.
Köpeklerden farklı olarak evcil kedilerin çoğu neredeyse hiç şikâyet etmeden hayatlarını evlerinde geçirir. Dışarıda soluklanma ihtiyacı duymazken, birçoğu etraftaki eşyaları karton kutuların içinde gördüklerinde tedirgin olurlar. Tabii bu durumun istisnaları da var. Yine de görülen o ki sokak kedisinin sahiplenildiğinde, dışarı çıkmak istemeyen mutlu bir ev kedisine dönüşmesi çok kolay oluyor. İşin önemli bir diğer noktası, evin iç mekânının, dış mekân kadar eğlenceli ve ilgi çekici olması. Bir kedinin avlanma içgüdüsü ile yaramaz oyunculuğuna zemin sağlayan mekânlar yeterince tatminkâr olmasa da onlara enerjilerini doğru bir şekilde harcamaları için fırsat verirken doğal içgüdülerini de besler. Dışarıda dolaşmasına izin verilen iyi beslenmiş ev kedileri bile, değişen başarı seviyeleri ile kendilerinden küçük hayvanları avlamaya çalışabilir.
Tüm içgüdüsel arayışlarına rağmen onları asıl mutlu eden sahiplendikleri insanlarla kurdukları bağdır. Bulundukları mekân bu bağın büyük olmayan bir parçasıdır. Kedilerin daima evde benimsedikleri küçük bölgeleri vardır. Yaşlandıkça bu bölgeler artık tamamen onların yaşamlarının ayrılmaz bir parçası haline gelir. İnsanı sahiplenme biçimleri de böyledir. Bazı kediler kucak sıcaklığı ararken bazıları tüylerinin okşanacağı bölgeleri sahip oldukları insanlara gösterirler. Bu ve benzeri detayları ancak onlarla bir arada kaldıkça öğrenebiliriz. Yine aynı nedenle sokak kedilerini daha iyi fark eder ve birbirinden ayırabiliriz. Mahallenin çeteleri misali ayrı köşeleri tutan bu kedileri takip eder, yokluklarını fark ederiz. Onlarla kurduğumuz empatiyi hisseder ve her zaman karşılık verirler.
Yaşamlarının belirli bir kısmını kedilerle birlikte geçiren insanların davranışlarında belirgin bir sevecenlik ve hayata karşı sıcak bir bakış vardır. Daha da güzeli kedilerin o bacaklara sürtünerek yansıttıkları yakınlığın duygu yoğunluğuna bürünmüş halini yakalayabilirsiniz. En çok karşılaşılan durum ise genelde yalnız yaşayanların mutlaka yaşamlarını paylaştıkları en az bir kedi dostu olduğudur.
Sonuçta ne olursa olsun son 5000 yıllık insanlık tarihinde kedilerin hak ettikleri yeri layıkıyla korudukları bir gerçek ve umalım bunu korumaya devam etsinler.
Yazımı, özellikle edebiyat ama benzer diğer sanat kollarında da sıkça konu ve konuk olan bu sevimli canlardan bahseden bir şiirle bitirmek istiyorum. Tüm kedilerin ve kedi dostlarının günü kutlu olsun.
Evlerde hapis kediler
Yalnız nedir söyledikleri
Okşarsınız
Bir kenara çekilirler.
Kıvrıldıkları köşede
Gene sizde gözleri
Yerinizden kalksanız
Peşinizden gelirler.
Sizken tek sahipleri
Kalabalık isterler
Belki hepsi sizin gibi
Yalnız kediler.
Behçet Necatigil, Kediler
Çağan Olgun, Özel Irmak Okulları, Lise 1. sınıf öğrencisidir. Nazlı, Saffet ve Sarfinaz isimli 3 kedi dostunun olduğu evde ailesiyle yaşıyor.